NEFESİNİZİ TUTMAYA HAZIR MISINIZ?
YARIŞ BAŞLIYOR

Bir F1 aracının pistte son hız giderken çıkardığı o sesi hiç duydunuz mu?

Hız, manevra ve arkasında izleyicisine bıraktığı o büyülü ses ile Formula 1 uzun zaman sonra Türkiye’ye dönüyor! 13-15 Kasım 2020’de dünyanın en hızlı formula yarışçıları ve formula tutkunları yeniden İstanbul’da bir araya gelecek. Formula 1 yarışının bu sezonki 14.etabı, 5,3 kilometrelik Intercity İstanbul Park’ta gerçekleşecek.

Bu güzel haber Formula 1 resmi Twitter hesabından tüm dünyaya 2020 takvimi başlığı altında duyuruldu. Formula 1 Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Chase Carey ise; “Türkiye, Bahreyn ve Abu Dabi’nin 2020 sezonumuzun bir parçası olacağını duyurmaktan gurur duyuyoruz.” şeklinde yaptığı açıklamayla bu haberi doğruladı. F1 Türkiye’de ilk olarak 2005 yılında İstanbul Park’ta karşımıza çıkmıştı. Son F1 heyecanını ise 2011 yılında yaşamıştık. Aradan geçen 9 yılın özlemi ise 13-15 Kasım 2020 tarihinde nihayet sona eriyor ve dünyada en çok izlenen otomobil yarışının milyonlarca izleyicisinin gözü kulağı bu tarihlerde Türkiye’den gelecek o seste olacak.

Hepimizi heyecanlandıran bu güzel haberle birlikte biz de hem Formula 1’in Türkiye tarihine, hem de Jaguar’ın yarış genlerine şöyle bir bakalım istedik.

Hazırsanız start çizgisine gidebiliriz.

NEDİR BU FORMULA 1 YARIŞLARI?

Formula 1, Grand Prix Yarışları olarak da anılmaktadır. Kısaltması F1 olan bu yarışlar, tek kişilik, açık tekerlekli otomobil yarışlarının en yüksek düzeyini oluşturan yarışlar dizisi olarak bilinmektedir. Formula 1 tek bir yarıştan oluşmaz, bir yıl boyunca devam eder ve Grand Prix olarak adlandırılan farklı ülkelerde, farklı etaplarda düzenlenen yarışlar dizisi olur. Yarışlar, FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) tarafından düzenlenir. Fakat tarihine baktığımızda bu yarışların çoğunluğunun Avrupa ülkelerinde olduğunu görürüz. Yeni pazarlara açılma isteği, AB ülkelerindeki yasal düzenlemeler nedeniyle sonrasında Avrupa dışına da kaymıştır. Dünyanın en çok izlenen otomobil yarışı olan Formula 1’in kazanan takımı ve pilotu ise bu yarışlar sonucunda toplanan puanlar sonucunda belli olur.

Çok eski bir motor yarışı olan Formula 1’in kökeni ise 1920’li yıllara kadar dayanmaktadır. Bu yarışlara Formula adının verilmesinin sebebi ise; tüm katılımcıların ve otomobillerin uymak zorunda olduğu kurallar bütününe “Formula” denmesidir. Aradan geçen yıllar içerisinde istenilen şekle gelemeyen yarışların ilk dünya şampiyonası 1950 yılında İngiltere’nin Silverstone pistinde yapılmıştır. Ve bu yarışların ilk kazananı ise Alfa Romeo pilotu olan İtalyan Nino Farina olmuştur.

BAYRAKLARIN DİLİ

Tüm ihtişamı ve popüler kültürdeki yeriyle her geçen gün izleyicinin daha da dikkatini çeken bu yarışların en büyük simgelerinden biri de bayraklarıdır. Peki Formula yarışlarında çok sık gördüğümüz bu bayrakların ne anlama geldiğini biliyor musunuz?

Bayraklar yarışların kontrol edilmesi ve pilotların bilgilendirilmesi için önemlidir. Her bir bayrağın anlamı farklıdır.

Damalı Bayrak: Seansın bittiğini işaret eder ve yarışı kazanana sallanır.
Sarı Bayrak: Pistteki tehlikelere ve pilotların dikkat etmesi gerektiğine işaret eder. Tek sarı bayrak sallanırsa bu pilotun yavaşlaması gerektiğini, çift sarı bayrak ise durumun ciddi olduğunu ve kesinlikle yavaşlaması gerektikleri zamanları belirtir.
Yeşil Bayrak: Her şey yolunda bayrağıdır. Evet, bu bayrağı görürseniz her şey yolunda demektir.
Kırmızı Bayrak: Seansın durdurulduğuna dair işaret eder.
Mavi Bayrak: Pilotlara, sıralamada rakibinin kendisine çok yaklaştığını ve arkadan gelecek olan otomobile yol vermesi gerektiğinin bilgisini verir. Mavi bayrak kuralına 3 kez üst üstte uymayan pilotlar ceza alır.
Sarı ve Kırmızı Çizgili Bayrak: Pist yüzeyinin yağmurdan veya çamurdan dolayı kaygan olduğuna ve pilotların dikkat etmesi gerektiğine işaret eder.
Siyah Bayrak: Pilotu piste dönmesi için uyarır. Bu bayrak, yarıştan ihraç edilen pilotlara sallanır.

Formula 1 hakkında, hiç bilmeyenler için cevher niteliğinde olan, bilenlerin ise hafızalarını tazelediğimiz bilgilerden sonra sizleri Jaguar’ın heyecan verici yarış dünyasına götürüyoruz.

FORMULA E: YENİ TEKNOLOJİLERİN YARIŞI

Formula E; yeni teknolojilerle sadece elektrikli araçların yarıştığı bir platformdur. 1935’ten beri tüm sınırları zorlayan Jaguar için ise elektrikli araçların olması var olan gücünü asla değiştirmediği gibi, daha akıllı bir sürüş deneyimi ve sürdürülebilirlik için daha fazla fırsat sunmuştur. Jaguar’ın yarışçı genleriyle geliştirilmiş I-TYPE ise; hem hızı hem de verimliliği ile her sezonda deneyim kazanarak devam eder ve 2017 yılında I-TYPE 2 ile Formula E’de karşımıza çıkar.

Jaguar'ın motor sporlarındaki uzun ve ünlü geçmişi malumunuz. Şüphesiz Jaguar, motor sporları tarihinde bütün zamanların en karizmatik markalarından da birisidir.

Jaguar’ı ilk olarak 1948-1950 yılları arasında Silverstone Pisti’nde karşımıza çıkar. Jaguar XK120'nin, 1949 yılında Silverstone'da elde ettiği birinciliğin ardından, bir yıl sonra üç Jaguar XK120 Le Mans'ta görücüye çıkmıştır. Bu, motor yarışlarında yeni bir dönemin de başlangıcı olmuştur.

Yarışların geleceği için ise bugüne kadarki en hızlı I-TYPE tasarlanmıştır. I-TYPE 4; cesur, rekabetçi ve her zaman yarışa hazır olmasının yanı sıra; yeni ve sıra dışı görünümü ile sadece estetik amaçlı değil, yakınında başka bir otomobilin gözü üzerindeyken bile üstün yol tutuşu ve kuvvet için tasarlanmıştır.