MÜZİĞİN ROMANTİK HALİ: PLAKLAR

Amerikalı Müzisyen Jack White, plaklar hakkında şu sözleri ifade ediyor: “Plakla ilgili en mühim deneyim onu satın aldıktan sonra ne yaptığınızla ilgilidir. Romantizm o noktada başlar. Plağın kokusu, hele ilk açtığınızdaki koku… Bunları fark etmeden plak sahibi olmak söz ettiğim romantizmi kaybetmektir.”
MÜZİĞİN ROMANTİK HALİ: PLAKLAR

Her plağın farklı bir hikayesi var. Plağın dokusu, pikaba yerleşimi, kalplere işleyen ses kalitesi, nostaljik duygusu herkesin yaşaması gereken bir deneyim. Gelin plakları daha yakından tanıyalım.


elin plakları daha yakından tanıyalım.

Plağın Tarihi



Plağın geçmişi, Thomas Edison'un ses kaydeden ve sesi tekrarlayan bir cihaz icat ettiğini açıkladığı tarihe, yani 1877 yılına uzanıyor. Edison’un fonograf olarak adlandırdığı cihaz, bir karton silindirin etrafına sarılmış ağır teneke folyo tabakasına, ses bilgisi kayıt alarak hayata geçti. Ne yazık ki ses kalitesi hiç de iç açıcı değildi. Müzik dünyasında büyük bir devrim olan bu icat, gelişimine Graham Bell’in gramofonuyla devam etti. Alexander Graham Bell, üç yıl sonra Edison’un silindirini tutan ancak kayıt ortamı olarak kalay folyo yerine balmumu kullanan bir cihaz geliştirdi. Piyasaya sürülen bu iki cihaz, kamuya açık alanlarda, bozuk parayla çalışan plak çalarlar olarak kullanıldı.

Birinci Dünya Savaşı sonrası düşük maliyetli radyonun icadıyla, kayıt endüstrisi iflas etme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Artık herkes, dünyada neler olduğunu radyolarda canlı yayınlardan öğreniyordu. Ancak radyonun teknolojisi, plakların kayıt sürecinde iyileşmelere sebep oldu. 1925'te, tüm fonograf diskleri bu yeni teknoloji kullanılarak üretildi. 1930'lu ve 1940'lı yıllarda fonograflar ve fonograf kayıtları gelişmeye devam etti.

1980'li yıllarda üretilen CD teknolojisi, plakların tekrar iflas etme tehlikesiyle karşılaşmasına neden oldu. Ancak bu durumda bile plaklar ve gramofonlar küllerinden doğan bir anka kuşu gibi hayatta kalmaya devam etti. Modern kayıt medyası kullanım kolaylığı sunuyordu tabii ki… Ancak müzikten gerçekten keyif almak isteyen bir grup vardı ki, plaklarını dinlemeye ve müziğin gerçek tadını almaya devam etti.



Geleneksel ve Modernin Muhteşem Uyumu



Teknolojinin gelişimiyle pikaplar şekil değiştirmeye başladı. Taşınabilir pikaptan plağı havada döndürerek çalan pikapa kadar birçok farklı tasarımla karşılaşmak mümkün…

Değişen sadece tasarım değil tabii ki, teknolojik nitelikler de pikapları dönüştürmüş durumda.

Günümüzde kulaklık girişi bulunan, çevrimiçi platformlarla bağlantı kurabilen, akıllı telefonla çalışabilen, kablosuz şarj olabilen, minyatür bir holografik projektöre sahip olan ve hatta otomatik çalma özelliği taşıyan pikaplar bile var.

Pikap üreticileri, yeni gelişmelere ayak uydurarak, günümüz kullanıcılarının isteklerine hitap eden yeni özelliklerle kanıtlanmış teknolojileri artırıyor. Yüzlerce yıl boyunca mükemmelleşmiş ve kanıtlanmış işlevselliğiyle müzik dünyasındaki yerini koruyan plak ve pikaplar, teknolojiyle harmanlanmaya devam ediyor.


Plağın Tarihi

Kaç tür plak var?



LP (Long Play / Uzunçalar): 33 1/3 devirlik plaklardır. Yani plak pikabın içinde dakikada 33 1/3 devir döner.

45'lik Plaklar: 45 devirlik plak türüdür. Yani plak, pikabın içinde dakikada 45 devir döner. Bunlar iki türlüdür. Birincisi küçük boyutlu (7’’) plaklardır. Bir de 12’’ 45’lik plaklar vardır ki bunlar daha yüksek ses kalitesine sahiptir. Bu 12’’ 45 devirli plaklarda amaç, plak üzerindeki oyukların daha yaygın bir alana daha fazla ayrıntı verebilecek şekilde kesilmesi ve dolayısıyla daha kaliteli sese ulaşılmasıdır.

Taş Plak: 78.26 devirlik en eski plak türüdür; sadece 4 dakika civarında ses kaydı içerir. Çok narin olan bu plaklar, sadece gramofonlarda çalar.


Kaç tür plak var?

Plaklar neden bu kadar tercih ediliyor?



Müziği plaktan dinlemek kesinlikle en keyif verici yöntemlerden biri… Plaktan gelen sesler net ve doyurucudur. Özellikle yıllardır aradığınız ve sonunda bulduğunuz bir plağın dinlenmesi törensel bir ritüele dönüşür.

Plaklar sayesinde küçük ve keyifli bir müzik odasına sahip olursunuz. Tamamen kendi zevkinize göre sıraladığınız plaklar çok hoş bir görsel oluşturur. Ayrıca plak dükkanları içinde kendinizi çok iyi hissedersiniz. Plakların arasında zamanın nasıl geçtiğini asla anlayamazsınız. Hem satın almak için gezinirken hem de dinlerken…

Plaklar belli sayıda basılır. Bu nedenle her satın alınan plağın bir basım numarası vardır. Kısaca o baskı numaralı plak sadece size aittir.


Plaklar neden bu kadar tercih ediliyor?

Plakları muhafaza etmek, titizlik ister.



Plakların en büyük düşmanı tozdur. Plakları tozdan korumanız için, plaklarınızı karton ya da silikon koruma kılıflarında muhafaza etmelisiniz.

Plağınızı, özel fırçalar ya da yumuşak kuru bir bezle fazla bastırmadan silmelisiniz. Aksi halde plağınızın hasar görmesi olası…

Pikap hoparlörünüzün uzağında durmalı. Çünkü siz müzik dinlerken titreşimler plağınızı çizebilir.

Plaklarınızı asla üst üste koymayın ve aşırı sıcaktan uzak tutun.

Belki de en önemli nokta plaklarınızı nasıl tutacağınız… Plaklarınızı kenarlarından tutmalısınız. Çünkü parmak izlerinizi plaktan temizlerken hasara yol açabilirsiniz.

Şimdi kendinizi müziğe bırakabilir, pikabınızın sesine kulak verebilirsiniz.


BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

YUNAN MİTOLOJİSİ VE DOĞA TANRIÇASI ARTEMİS EFSANESİ

YUNAN MİTOLOJİSİ VE DOĞA TANRIÇASI ARTEMİS EFSANESİ

Yaşamın başından beri insanların, yaşadığı çevreyi ve tanık olduğu doğa olaylarını açıklamak için bir araç olarak kullanılan mitler, hayatı anlamlandırmak için de büyük bir öneme sahip…
DİJİTALLEŞEN MODA

DİJİTALLEŞEN MODA

Teknoloji artık hayatımızın her alanında var. Dijitalleşen dünya, her sektörde olduğu gibi moda sektöründe de hiç unutulmayacak izler bırakıyor.
SAATİN TARİHİ YOLCULUĞU

SAATİN TARİHİ YOLCULUĞU

Zaman kavramı eski uygarlıkların başlangıcından beri hayatın içinde… Nasıl mı?